HAYATI
XV. yüzyıl şairlerinden. Yaşamı üzerine ayrıntılı bilgi yok. Tezkirelerde “Sultan Cem’in defterdarı” olarak geçer. Sürgün yıllarında bile Sultan Cem’in yanından ayrılmamış, 1495’te Cem’in vefatından sonra da Edirne’ye dönmüştür. Bu tarihten sonra ölmüş olmalıdır.
Şahidi, güçlü bir şair değildir. Divan’ı olduğu söylense de bu divana henüz rastlanmamıştır. Kaynaklarda kimi şiirlerinin Şahidi İbrahim Dede ile karıştırıldığı görülür. Leyla ve Mecnun ya da Gülşen-i Uşşak adını taşıyan mesnevisi elimizdedir. 1478’de yazılan bu mesnevi, bilinen Leyla ile Mecnun mesnevilerinden en uzunu olduğu söylenebilir (6446 beyit). Türk edebiyatında bu öyküyü bütün ayrıntıları ile işleyen ilk yapıt olma özelliğini taşır. Dili ve edebiyat değeri açısından mesnevi üzerinde çalışılmış değildir.
ESERLERİ
- Leyla ve Mecnun (Gülşen-i Uşşak)
- Divan (henüz bulunamadı)
ESER ÖRNEKLERİ
LEYLA VE MECNUN (GÜLŞEN-İ UŞŞAK)
LEYLA’NIN ANNESİNİN ONLARIN AŞKINDAN HABERDAR OLARAK LEYLA’YI MEKTEPTEN ALMASI
Oturup bir tehi yirde nihani
Kığırdı katına ol dil-sitani
*
Didi iy ömrümün bağında servüm
Muradum sebze-zarında tezervüm
*
Yavuz gözden sakınsun Hak yüzüni
Yavuz dilden ırağ itsün özini
*
Bilir misin ki ne mekkaredür dehr
Sürurında gam u nuşındadır zehr
*
Ne cam içinde şir-i mihr vardur
İçinde gizlü niş ü kahr vardur
*
Ne gül kim arz ide gülşende didar
Nühüfte damenin tutmış durur har
*
Ne nafe kim virür buy-ı Bihişi
Ciğer kanıyla olmışdur sirişti
*
Dahı sen sade-dilsin iy yüzi mah
Değülsin gerdişün mekrinden agah
*
Heves atına binüp nagehanı
Elünden çıkmasun günlün inanı
*
Zamane ehli çünkim bi-vefadur
Vefa ummak bulardan ne ravdur
*
Budur kıssa kim işitdüm nihani
Heves camı ile bir dil-sitanı
*
İdüp sermest olmışsın hevadar
Dilün şeyvkiyle çeşmün bigi bimar
*
Halel aklun diyarına bulup rah
Ruhı mir’atın inmişsin nazar-gah
*
Budur korkum ki razı yar u evbaş
Çü duya eyleyeler aleme faş
*
İde hande bize ta’n ile düşman
Yüzümüz kalmaya bed-namlıktan
*
Haraba eylemeden meyl hane
Gerek kim sed ola seyl-i revane
*
Şererden çün tutışa kah-ı erzen
Tutarsan sehl oda yana hirmen
*
Şu yire varma kim sen cana iy mah
Bula ağyar töhmet itmeğe rah
*
Vücudundur şerefde cevher-i pak
Sakın kim olmaya alude-i hak
*
Yüzün ayinesidür Sun’ –ı Bari
Hevadan ana kondurma guban
*
Çü bed-nam ola bir dildar-ı masum
Anun pak olduğı olmaya malum
*
Sabadan kim dola etraf-ı alem
Anı düşnam ile kim eyleye kem
*
Eğerçi aşk sıdk u paklikdür
Velikin şöhreti na-paklikdür
*
İderse setr lutfı kardanun
Gümanı def’ olmaz bed-gumanun
*
Bu halün ahiri bed-namlıkdur
Bela vü derd ile na-kamlıkdur
*
Dile aşkun gamıdur kar-ı düşvar
Belalar ister isen aşka düş var
GAZELLER
GAZEL I
Çehre-i mahı yüzün meş’alesi hak eyler
Zühreyi verd-i ruhun şa’şaasını çak eyler
Tudağındur buyur em k’irdi rakibin nefesi
Zehr-i ef’i elemün def çü tiryak eyler
Eremez akl rumuzı lebüne dikkat edüp
Sırr-ı candur sanema anı kim idrak eyler
Od urur hırmen-i hurşide ruhun şevkiyle
Ah kim suz-ı ciğerden dili gam-nak eyler
Suziş-i mihr-i cemalün ile her subh güneş
Gark-ı hun oluben yakasını çak eyler
Kime derdin diye bu Şahidi kim devr ana
Sen şehe tabi olup gerdiş-i eflak eyler
GAZEL II
Gözlerüm yaşı akarsa n’ola Ceyhun şekil
Demidir ey saçı sebdiz ola gülgün şekil
Dil-i divaneye rahm eyle eya serv-i hıram
Nice bir valih ü şeyda geze Mecnun şekil
Komadı yarun eşiğin uludı hayli hasud
Acep oldı ol itün tali’i meymun şekil
Beni gam dünyeden öldürmedin ey ruh-ı revan
Bana göster göreyin düşmani mahzun şekil
Şahidi çün bir elif kaameti meyl etdi yine
Anun içün görinür kaddi anun nun şekil
KAYNAKÇA: Köksal, M. Fatih (2007). “Şâhidî”. Türk Dünyası Edebiyatçılar Yazarlar ve Şairler Ansiklopedisi. C. 8. Ankara: AKM Yay. 13, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1998). C. 8. “Şâhidî”. İstanbul: Dergâh Yay. 91.