HAYATI
Haliloğlu Yahya’nın hayatı ile ilgili elimizde hiçbir bir bilgi yoktur. En önemli eseri olan Fütüvvetname’den anladığımız kadarıyla XV. Yüzyılda yaşamıştır.
ESERLERİ
Fütüvvetname: Bir tasavvuf kavramı olarak fütüvvet kavramını ele alan eserler ile fütüvvet ve Ahi teşkilatlarının mesleki yönetmeliği şeklinde kaleme alınmış eserlerin ortak adıdır. Osmanlı Devleti’nde özellikle ilk yüzyıllarda çok önemli rol oynayan Ahiler’in bir nevi el kitabı olan ve fütüvvet adab ve erkanını halk dilinde anlatan fütüvvetnamelerin en ünlüsü Haliloğlu Yahya’nın eseridir. Bu eserin pek çok yazması bulunmaktadır.
ESER ÖRNKELERİ
FÜTÜVVETNAME’DEN
AHİLER ÜZERİNE I
…Gördüm ki fütüvvet kapusında oturan ahilerde fütüvvet kitabı yok kim bileler ve öğreneler, güçleri yetdükçe ve ellerinden geldükçe dutalar. Diledüm ki fütüvvet ilmin beyan kılam. Tefsirden ve hadis-i Mustafa’dan ve kısas ül-enbiyadan ve tezkiret ül-evliyadan ve dürlü dürlü kitablardan ve İlm ül-Vesile ve Kitab ül-Kalaid’den ve Resül Hazreti’nin menakıbından ve Esrar ül-Arifin kitabından fütüvvete gereklülerinden çıkardum, yazdum. Şöyle ayan kıldum ki ahi yolı nedir ve fütüvvet yolı nedür muayyen ola. ve nitekim tarikat içinde müşkil meseleler var idi. Kamusın hoş cevab birle yazdum. Her kim inanmaya mürted olur. Amma gerek kim adine gicesi çerağ dibinde ve ahiler katında ve yiğitler nazarında fütüvvetname okına, güçleri yitdükçe ve ellerinden geldükçe edebinden ve erkanından dutalar. İşitmeyenler işideler. Ve bilmemekten bilmek yiğrekdür. Anunçün Türkçe dilince yazdum ki okumağa genez ola. nitekim Kuran’da buyurur: “… Ve ma erselna min risülin illa bi-lisani kavmihi” yani Allahu Teala eydür: Hiç peygamber viribimedüm illa kendü kavmi dilince viribidüm. Pes il kavmi Türki dilin bilürler biz dahi o dilce beyan kılduk..
AHİLER ÜZERİNE II
Ahinün gerek kim dört nesnesi açuk ola. evvel eli açuk ola, hiç dünya içün kayurmaya ve eksilür demeye. Nitekim Resül Hazreti buyurdı: Her kim malım Tanrı yolına harc eylese birine bin vire. Enes İbni Malik eyitdi: Resül Hazreti yarınki gün içün hiç nesne gizlemedi ve dahı haberde şöyle gelmişdür kim eğer bir kişinin dokuz yüz doksan ayıbı olsa ol cömerd olsa ve yidürici olsa, dükeli aybın örter. Pes ahinün eli açuk gerek. Ve ikinci, ahinün alnı key açuk gerek. Şöyle kim bir gassula gelurse şad ola ve dahı gülüci yüzli ola. ve misafirlere güle güle söyleye. Ve üçünci ahinün kapusı açık gerek ve kimseye yığak olmaya. Yitmiş iki millete kapular açuk ola. Her kim içerü girerse önine sofra aça. Pes bu dört nesne açuk olıcak dört nesne dahı ana açıla: Tanrı’nun nimet kapusı ve rahmet kapusı ve devlet kapusı ve saadet kapuları açıla. Ve mağrifet kapusı dahı açıla. Amma ol ki bağlu gerek, evvel ahinün iki gözi bağlu gerek, yani hiç kimseye yavru nazarı olmaya. Ve ikinci dili bağlu ola. yüzsüz ve malayani söylemeye. Ve dahi şalvar bağı katı bağlu gerek ve key berk ola…
KAYNAKÇA: Ahmet Yaşar Ocak, Fütüvvetname, Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cil13 Yıl 1996