HAYATI
8 Ağustos 1915’te İstanbul’da dünyaya geldi. 4 Mart 1994’te İstanbul’da hayatını kaybetti. Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra 1943 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Bir süre Tekel Genel Müdürlüğü’nde ve Bayındırlık Bakanlığı’nda mimar olarak çalıştı. 1952’de Birleşmiş Milletler Bursuyla, 1961’de ise devlet bursu ile Paris’e gitti. Gaziantep Hükümet Konağı, İzmit Adliyesi, Ankara Banknot Matbaası, Rize Adliyesi ve Beşiktaş Şair Nedim İlkokulu gibi Türkiye’nin pek çok önemli yapısına imza attı. Bayındırlık Bakanlığı’ndaki görevinden ayrılarak resim çalışmalarına ağırlık veren Cihat Burak, 1965’ten itibaren yurt içi ve yurt dışında pek çok sergi açtı, karma sergilere katıldı.
Cihat Burak, öykülerinde konulara eleştiri ve mizah duygusuyla yaklaştı ve günlük yaşam sahnelerini anılara bağlayarak gerçekleri fantastik bir bağlam içinde ele aldı. Bilinen, tanıdık nesneleri bir düş dünyasının yaratıklarına dönüştürdü.
Türk resim sanatının en önemli isimlerinden biri olan Cihat Burak, 1970’li yıllardan sonra resimlerinde ölüm düşüncesini yoğun olarak ele aldı. Burak’ın yazarlığı hakkında Enis Batur, “yaşamöykü yanı ağır basan öykülerinde de plastik bir tat aktarmış, özellikle ‘Cardonlar” adlı kitabında gerçekçi bir yaklaşımla fantastiğin sınırında gezen öğeleri başarıyla iç içe gezdirdiği gözlemlenmiştir” demiştir. Doğan Hızlan ise yazar hakkında öykünün alışılmış kurallarını ‘önü ilikli ilklerinin’ bulunmadığını, Burak’ın Türk öykücülüğünde buruk, acı ama nitelikli bir tat getirdiğini belirtmiştir.
Eserleri ile Cihat Burak, Fransa’dan 1964 Utrillo Ödülünü, 1967 Türkiye Çağdaş Ressamlar Birliği Birincilik Ödülünü, 1973 Devlet Resim ve Heykel Sergisi Başarı Ödülünü, 1982 Sedat Simavi Vakfı Resim Ödülünü, Yakutiler adlı eseri ile 1992 Yunus Nadi Yayımlanmamış Öykü Ödülünü almıştır.
“Akademik formasyonlu mimarların evrensel ve anonim zevkinden (düzgün desen, perspektif duygusu, temizlik tutkusu, incecik, nerdeyse suluboya gibi sürülen renk…) arınmış, ona tümüyle sırt çevirmiş bir dünyaydı, Cihat Burak’ın mimarlık hayatı dışında kurduğu, pasta harcı kadar kalın boyalı, farklı perspektii, mizahlı, ustalaşmayı değil, ustalaşmamayı bir meydan okuma saymış çok özgün resim dünyası…” (Vivet Kanetti)
“Daha çok mimar ve ressam olarak tanınan, Cihat Burak’ın hikâyelerine yakından baktığımızda, onun, hikâyeciliğin
birbirine zıt, iki uç tarzında da örnekler kaleme aldığını rahatlıkla sezebiliriz: Dış dünyanın gerçekliğinden bağımsız “fantastik” diyebileceğimiz hikâyelerin yanında, neredeyse “anı” denecek kertede dış gerçeklikle bire bir örtüşen hikâyeler…” (Behçet Çelik)
“Cihat Burak, hem resimde, hem öyküde üsluplar, kişilikler yönünden tutarsız görünen bir ortamda, kendi tarzını
yaratmış ve güvenlik altına almış bir isim. Mimarlığını gölgeleyen resmiyle öne çıktığı bir dönemde Cardonlar’ı yayımlayarak, büyüleyici fırçasının yanına, usta kalemini de ekledi. Yıllar sonra, pırıltısından hiçbir şey yitirmeyen resimleri gibi öyküleri de hâlâ capcanlı…” (Ferid Edgü)
ESERLERİ
ÖYKÜ: Cardonlar (1981), Yakutiler (1992), Zenci Kalınız (2004).