HAYATI
XV. yüzyıl divan şairlerinden. Asıl adı Beyazıt. Latifi, Cemali için ya Karamanlı ya da Bursalıdır demekte, “Vatan-ı aslisinde ihtilaf iderler” diye belirtmektedir. Bir incelemeye göre de Akşehirlidir (ya da Akhisarlı). Şeyhi’nin yeğeni olup Çelebi Mehmet, II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde yaşamıştır. II. Beyazıt döneminde de yaşama veda etti. Bursa’da kimi manzum kitabelerine rastlandığına göre bir süre burada bulunmuş olması gerekir (F. Köprülü).
Cemali’nin Divan’ı bulunamadı. Elimizde olan mesnevilerinden döneminde önemli bir şair olduğu anlaşılmaktadır. Çağının kültürü ile beslenen şiirleri ise aşıkanedir.
ESERLERİ
- Gülşen-i Uşşak ya da Hüma vü Hümayun (mesnevi, 1446’da yazıldı)
- Miftahü’l- Ferec (mesnevi)
- Er- Risaletü’l- Acibe fi’s- Sanayi ve’l- Bedayi (edebi sanatlarla ilgili)
- Cemali, ayrıca Şeyhi’nin Hüsrev ü Şirin adlı yapıtına iki zeyl yazmıştır.
ESER ÖRNEKLERİ
HÜMA VÜ HÜMAYUN’DAN
İrişmiş bir müzeyyen kasr-ı mihre
Ki virmiş buse mihrinden sipihe
*
Hüma atından indi büstane
Çü bülbül girdi hurrem gülsitane
*
Varurak gördi bir kasr-ı Bihişti
Ki simin ferş ü zerrin idi hıştı
*
İçinde seyri der bir serv-i rana
Müzeyyen hali vü zülfi mutarra
*
Müşerref eylemiş ol bargahı
Unutdurmış cemali mihr ü mahı
*
İrüp Şirin evel Hüsrev katına
Senalar kıldı şahun hizmetine
*
Yir öpdi didi kim mihmanumuzsın
Kamumuz bende sen sultanumuzsın
*
Sana can ü dil eyler merhabayı
Güşade eylegil bend-i kabayı
*
Çü Cem nüş eylegil cam-ı şarabı
Teferrüc kil güli guş it rebabı
*
Bizümle sohbet eyle bir iki dem
Yi vü iç gönlün olsun şad u hurrem
*
Temaşa eylegil bu bezm-gahı
Niçe niçe çekersin renc-i rahı
*
Hüma bilmez melek mi ya peridür
Ki ana mihr-i dilden müşteridür
*
Görüp nakşını vü nur u ferini
Okudı ol nigara aferini
*
Nazar eylerken ol gül yüzlü aya
Gözi tuş oldı şahın bir saraya
*
Ki irmiş mah u mihre taak-ı eyvan
Felek rıf atde kalmış ana hayran
*
Seraser sahnı hub u sakfı ziba
Müzeyyen suffası divarı rana
*
Açılmış çevresinde lale vü gül
Pür itmiş çar haddin seru ü sünbül
*
Kurılmış arada bir taht dürden
Murassa la’l ü yakut u güherden
*
Kılurken zevk idüp şah anda seyran
Dimağın ter kılurken rech u reyhan
*
Meğer kim gördi ol Ferhunde-ahter
Çekilmiş anda bir pirüz-peyker
*
Öninde yazılu kiiy şah-ı alem
Felek tahtun tapundur mah-ı alem
*
Çıkıcak izz ile sayd u şikara
Göricek bu makaama aşikare
*
Eğer meylün olursa göze kaşa
Bu ziba sureti eyle temaşa
*
Ki nakşıdur nigar-i küfr-i dinün
Kızı şekli durur fağfür-i Çin’ün
*
Nijadı ali vü adı Hümayun
Huceste talii vü falı meymun
*
Göreydi nakşını ger çeşm-i Mani
Vireydi zülfini çinine can
*
Firuzan ruhları vü zülfi damı
İder bir yirde zahir subh u şamı
*
Hıramam kaameti serv-i revandur
Dili bülbül cemali gülsitandur
*
Görüp bu sureti manisini bil
Bu nakşa ayn-ı akl ile nazar kıl
*
Gören bu zülf ü hali çeşm-i mesti
Olısar can ile suret-peresti
*
Olup valih şeh ol nakşa beraber
Gözinden saçdı ana dürr ü gevher
*
Mey-i aşk ile kaldı deng ü sermest
Ki kaldı bi-dil ü bi-pay u bi-dest
*
Düşüp hurşid gibi hak-i raha
İrürdi nale vü faryada maha
KAYNAKÇA: Köprülü, Fuad (1934). Eski Şairlerimiz Dîvan Edebiyatı Antolojisi. İstanbul, İz, Fahir ve G. Kut (1985). “XV. Yüzyıl Dîvân Nazım ve Nesri”. Büyük Türk Klâsikleri. C. 2. Ankara: Ötüken-Söğüt Yay. 235-239.