HAYATI
XIX. yüzyıl halk şairlerinden. 1783’te Konya’yanın Piresat Mahallesi’nde dünyaya geldi. 1839’da Konya’da yaşama veda etti. Mevlana Müzesi yakınlarına gömüldü. Asıl adı Ahmet’tir. Babası Helvacı Mehmet Ağa’dır. Birkaç defa İstanbul’a gitmiş, Sultan III. Selim’in huzurunda saz çalıp şiir okumuştur. Hacca da giden Şem’i, tarih düşürecek kadar eski kültürü bilmektedir. Aruz vezni ile yazılmış şiirlerini içine alan Divan-ı Şem’i ölümünden bir müddet sonra basılmış, gördüğü ilgi üzerine de yirmi altı kez basılma şansını elde etmiştir.
Bazı araştırmacılara göre Mevleviliği intisap eden Şem’i, ömrünün son yıllarında daha çok dini konularda şiirler yazmıştır. Hece vezni ile yazdığı şiirleri daha azdır. Bunlar arasında destanlar, sayıca az da olsa, mühim bir yer işgal eder. Bilhassa Konya çevresinin tarihi olayları ile ilgili olan olaylara ışık tutacak mahiyettedir. Ayrıca atasözleri ve meyvelerle ilgili destanları da vardır.
Aşık Şem’i’nin koşmalarının dilinde yer yer yabancı kelimelerin ağırlık kazandığı görülür. Aruz vezni ile kaleme alınanlar da ise klasik edebiyatımızın tesirlerini aramak gerekir. Tesirinde kaldığı ustaların başında Aşık Ömer gelmektedir.
ESERLERİ
- Divan
ESER ÖRNEKLERİ
ŞİİRLERİ
I
Ağyara yüz verme benden nisbet
Gelindi ey canım cananım sen gel
Yaktı derunumu ateş-i hasret
Gelindi ey evler yıkanım sen gel
Gelmişler bir yere erbab-ı diller
Dökmüşler meydana biraz müşkiller
Ötüşür bülbüller açılmış güller
Gelindi ey ah u figanım sen gel
Vakit geçip gider fasl-ı baharın
Döküldü şükufen var mı çınarın
Nadana yoldurma turuncun narın
Gelindi ey taze fidanım sen gel
Çünkü meftunusun ol yüzü mahım
Duyulsun kendüye feryad ü ahım
Biraz güfte söyle hakkında şahım
Gelindi ey aciz leyanım sen gel
Sana bir sözüm var sakın darılma
Değme başa destar olub sarılma
Kulun derdimend Şem’i’ye sarılma
Gelindi ey kaş-ı kemanın sen gel
II
Teşnesidir bilir aşkın ezeli
Muhabbet meyine kanar mı Şem’i
Anın istediği dünya güzeli
Değme bir güzele iner mi Şem’i
Bu cihanda aşık olmak dilerler
Asanca mahbubu bulmak dilerler
Yarla sine zifaf olmak dilerler
Top arabasında biner mi Şem’i
Herkes ahbabıyla işy ü işrette
Bahçe safasında zevk u sohbette
Kuşe-i vahdette bağ-ı zulmette
Bir iki kibritle yanar mı Şem’i
Hezar bu dünyaya aşık gelecek
Var mıdır ehl-i dil kadrin bilecek
Her bir ruzigara seyir verecek
Yoksa bu alemde fener mi Şem’i
KAYNAKÇA: Albayrak, Nurettin (2010). “Şem’î”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. C. 38. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 505.