HAYATI
Gazeteci, oyun ve öykü yazarı, çevirmen. 1895’de İstanbul’da dünyaya geldi. 1971’de İstanbul’da yaşama veda etti. Babası Duyunu Umumiye memurlarından Tahir Efendi, annesi Nebiye Hanım’dır. Bazı yapıtlarını kaleme alırken Hadiye İclal ve Nuri Tevfik imzalarını kullandı.
İlkokulu Ayasofya Merkez Rüştiyesi’nde bitiren Ahmet Hidayet, ortaöğrenimini İstanbul Lisesi’nde tamamladı. Bir süre Hadika-i Meşveret İdadisi’nde öğrenim gören yazar, 1919’da Darülfunun Edebiyat Şubesi’nden mezun oldu. Milli Mücadele yıllarında Matbuat Umum Müdürlüğü’nde görev yaptı. 1922-1927 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı’nda memur olarak çalışan Ahmet Hidayet, 1931’den 1955 yılına kadar Saint Joseph ve Darüşşafaka liselerinde tarih ve coğrafya derslerini okuttu.
Tercüman-ı Hakikat, İleri, İkdam ve Cumhuriyet gazetelerinde yazılar yazan Ahmet Hidayet, Milli Mücadele döneminde İstiklal Savaşı’na destek vermek için Anadolu’ya geçti. Burada kimliğini gizleyerek Yunan İşgali altında olan bölgelere girdi ve İkdam gazetesi için muhabirlik yaptı. Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesinden sonra Lozan Konferansı görüşmeleri sırasında Ankara’da çıkan Öğüt gazetesinin temsilcisi olarak Lozan’da bulundu.
Ahmet Hidayet’in ilk yazısı “Gülden Kelebeğe” 1910’da henüz on beş yaşındayken Şahika dergisinde çıktı. Daha sonra İstanbul Lisesi’nde öğrenci olduğu dönemde Tercüman-ı Hakikat gazetesi için tercümeler yaptı ve öyküler yazdı. Yazarın Darülfünun’da öğrenim gördüğü sırada ise Servet-i Fünun dergisinde dünya edebiyatı ile ilgili incelemeleri ve sosyal sorunlar hakkında pek çok makalesi yayımlandı.
Ahmet Hidayet, Servet-i Fünun sayfalarında yeni bir edebi akım yaratmak amacı ile savaş zamanında “Nayiler” ismi ile kurulan ve başlıca isimleri arasında Halit Fahri, Salih Zeki, Faruk Nafiz ve Yusuf Ziya gibi isimlerin arasına dahil oldu. Hidayet bu grup içinde Batı edebiyatından çeviriler yapmaya ve eleştiriler yazmaya başladı. Bu dönemde yazar, Flaubert’ın Madam Bovary’sinin iki pasajını çevirip Servet-i Fünun dergisinde yayımladı.
Ahmet Hidayet, edebi yazılarına çeşitli dergilerde devam etmekle beraber 1920 yılından itibaren çalışmalarını ağırlıklı olarak gazeteciliğe verdi. Yazar bir süre İstanbul’da İleri ve İkdam gazetelerinde çalışmış, İleri gazetesinde 1921’de Şehir Uşağı takma adı ile “İstanbullunun Defteri” başlığı altında sürekli olarak fıkralar ve edebi eleştiriler kaleme almıştır. Mütevazi bir kültürle kaleme alınan bu yazılar Anadolu’daki milli hareketten ruh ve kuvvetini alan bu zekice kaleme alınmış yazılar aynı zamanda üslubundaki zarafet ile kendine has bir görünüme kavuşmuştur.
Ahmet Hidayet öykülerinin konusunu İstanbul’dan, İstanbul’un günlük yaşamından, maddi ve manevi değerlerinden almıştır. Sanatının pek çok malzemesi yerli olan Ahmet Hidayet’in öykülerinde konular her zaman yalındır. Hatta bir “nouvella”yı besleyebilecek olaylardan dahi bazen mahrum göründüğü halde saf ve samimi bir anlatımla renklerin basit, çizgilerinin alışılmış olması bu yazılarına kendine ait bir özellik vermektedir. Ukalalıkla ciddiyeti, neşe işe yüzsüzlüğü ayıran yazar, yapıtlarında tüm anlamı ile “Reel” bir hava vererek canlı bir hayat yaratmıştır.
ESERLERİ
ROMAN:
- Yankesiciler Kraliçesi (1932)
- Yabancı Kadın.
DERLEME:
- Atatürk’e Hatıralar (1949)
ÇEVİRİ:
- Yeni Felsefe Tarihi ve Meşhur Filozoflar (Emil Faguett’ten,1927)
- Paul et Virginie (Bernardin de SaintPierre’den,1927)
- Bu Kapıyı Açmayınız, Pembe Köşkün Esrarı (Pertev Şevket imzasıyla, 1931).
ÇOCUK KİTABI:
- Faydalı Hikâyeler (1933)
- Zehra’nın Falı (1935)
- Ateş Kuşu ile Bozkurt (1943)
- Macera Peşinde (1943)
KAYNAKÇA: Mehmet Behçet Yazar / Edebiyatçılar Âlemi: Edebiyatımızın Unutulan Simaları (yay. haz. Mustafa Everdi, 1999), TBE Ansiklopedisi (c. 1, 2001), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) – Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) – Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) – Encyclopedia of Turkey’s Fomous People (2013)