HAYATI
Şair ve tarihçi. Vardar Yenicesi’nde dünyaya geldi. 1577’de İstanbul’da hayatını kaybetti. Asıl adı Mansur Çelebi. Yaşamı üzerine ayrıntılı bilgi yok. Medrese öğrenimi yaptıktan sonra genç yaşta Kaptan-ı Derya Piyale Paşa’nın yanında donanmada bulundu. Gemicilik terimleri ile dolu ünlü kasidesini bu yıllarda yazdığı söylenir. 1566’da Zigetvar seferine katıldığı söylenir.
Şiirlerine mecmualarda rastladığımız Agehi, kimi kaside ve gazellerinde gemici terimleri kullanmış, onlara yerel bir renk vermeyi başarmıştır. Ancak güçlü bir şair olduğu söylenemez.
ESERLERİ
Divan’ı bulunamadı. Bilinen diğer iki yapıtı ise Fetihname-i Kal’a-i Sigetvar, Menakıb-ı İmam-ı Gazali
ESER ÖRNEKLERİ
KESİDE-İ KEŞFİ
Çektirip firkateni benden ırağ oldun sen
Bahr-i firkatde nice furtunalar çektim ben
*
Sen yıkarsın bu yakalarda gönüller şehrin
Dil ü can mülkünü viran edici sensin sen
*
Bad-ı aşkun alavand eyledi sabrum gemisin
İlevend oldı gönül tıflı senün derdünden
*
Barbariçan siyeh atlasdan olaldan cânâ
Gemici neftilerin ‘âşık-ı zâr etdün sen
*
Seyr eden yüzüni deryâda erişür Hızır’a
Kadre ugrar seni bir kerre kadırgada gören
*
Bahr-i ‘ışk içre yürürsem n’ola yelken dorıda
Bir harâmî bakıcı yâre esîr oldum ben
*
Yâr agyâr ile seyrâna çıkar deryâya
Ehl-i dil ‘âşık olan volta urur gen yakadan
*
Dûd-ı âhum direk oldı, bu zemîn keştîdür
Bir yeni yelken olupdur ana gerdûn-i köhen
*
Cânda suguryaturur derd ü belâ renc ü ‘anâ
İstifa oldı gönül mankaları mihnetden
*
Geldi çatdı dil ü cân zevrakına derd ü elem
Bizi çignetmege bu fülk-i felek dutdı dümen
*
Rüzgâr oldı muhâlif başuma üşdi belâ
Başladı geldi karıntı yine başdan kıçdan
*
Bahr-i ‘aşka düşeli oldı muhâlif çenber
Korkum oldur ki gele bad-ı belâ yaprakdan
*
Eger oldunsa mahabbet denizinde mellâh
Pusula şevk gerek harti gam u derd ü mihen
*
‘Işk deryâsına saldunsa gönül zevrakını
Bulımazsın bu yakalarda dilâ sen mesken
*
Rüzgârun karışık oldı hazer eyle dilâ
Üstine aldurasın tira mola mayna seren
GAZEL
Mısr-ı hüsnün padişahısın sen ey Yusuf-cemal
Nice bir çeksün dil-i Yakubumuz hüzn-ü melal
*
Döne döne öpdügiyçün la’l-i yâri sakıya
Sagarun kanı benüm yanımda olmuşdur helal
*
Bilmeseydi kaşlarun yanında ger eksikliğin
Gelmez idi böyle alçaklıktan ey meh-rü hilal
*
Girmedün gönlüne gitdi ey hilal-ebru senün
Gerçi cism-i natuvunum gamdan olmışdur hayal
*
Safha-i dilde miyan-ı yarı tasvir eyledüm
Hayli nekşetdüm nigara bağladum nazik hayal
*
Arz-ı hal et gah gâhi bendesin yad eylesün
Canib-i yara gezer eylersen ey bad-ı şimal
*
Kil ü kaalün dinlemez ey Agehi ol bi-vefa
Pes ne lazım güft u guy ile edesin arz-ı hal
KAYNAKÇA: Agah Sırrı Levend, Garavatnameler, s:60, TCYK, s:448